Bazen sadece gidersin. Neden gittiğini bilmezsin. Derin bir nefes alır, yoluna devam edersin. Hayatın o kapıdan seninle çıktığına kendini inandırmışsan şayet, mutsuzluğu geride bırakır; gidersin. Dönüp bakacağın bir şey kalmamıştır artık arkanda. Siyahın geç saatinde yürüdüğün yolda kafanda arap saçına dönen birikintileri ve kalbinde yitirdiklerini -gençliğinin acıyan her yerini- başlarsın rüzgarla teskin etmeye. Yanında ne tanrın vardır ne de aşkın. Yaşamaya pek de istekli değilsindir. Dünyada yapayalnız kalan bir beden gibi hissedersin kendini. Başkalarıyla bir arada olmak isteğinden eser kalmamıştır içinde. Eskisi kadar çekici nedenler bulamazsın seni yaşama çağıran. Amaçlarının vadesi dolmuştur. Hayal kırıklıkların ve hezeyanlarınla bir banka oturur, denizi seyredersin. Deniz, taş kesilmiştir üstüne. Olduğun yerde, parmaklarının arasındaki sevgi boşluğuna bakarsın. Orada hayaletler vardır artık. Üşürsün. Seni seyreden pezevenklerin bakışlarını bedeninin üzerinde fark ettiğinde onlara gülersin. Her gece bir parça yaşam için bedenini arzudan eksik, gri yalnızlığa teslim eden kadınların gözlerindeki kırlangıçlara selamdır, gülüşün aslında. Bunu onlar anlamaz. Bunu sadece sen ve yaşamak için mücadele veren kadınlar anlar. Kafanda, yitip giden silüetleri tek tek belirir. Kadın olmanın vermiş olduğu varoluşsal problemlerinin girdabına düşmüşsündür. İlk ne zaman aşık olmuştum diye düşündüğünde, kalbine henüz masumluğunu yitirmemiş bir çocuğun gülüşü yerleşir. O gülüş, kalbinde ölen tüm aşklarının burukluğuyla buluşturur seni. O zaman anlarsın; aşk, bilinçli bireyler arasında fazlasıyla rasyonelleşmiştir. O vahşi, ele avuca gelmeyen hali kalmamıştır, evcilleşmiştir. Modernite, duyusal dünyanın sürekli bir form talep etmesini meşrulaştırıcı araçlarını sunmuştur önümüze ve bizden sessizce bunları kabul etmemizi istemiştir. Sen tüm bunları düşünürken, gece yavaşça kızıla çalan bir renge bürünür ve yavaşça sabahın ilk ışıkları değer yüzüne. Bir yük treni gibi ağır ağır hissettiğin varoluşun, gece kıyafetini üstünden çıkarır ve sen yeni bir günü üstüne giyersin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder